4 Ocak 2011 Salı

İstanbul mu? Yüksek Binalar mı?


İstanbul birçok tarihi eseri bünyesinde barındıran bir kent aynı zamanda birçok yeniliğe de uğrayan. İstanbul deyince insanın aklına ilk olarak Ayasofya, Sultan Ahmet, Süleymaniye gibi tarihi yerler geliyordu. Şimdilerde ise gökdelenlerde başkası gelmiyor. Sanayileşme ve kentleşme hızlandıkça, kapitalist dünyanın acımasızlığıyla da gökdelen inşaatlarıyla alıp başını gider oldu. Şehirde gökdelen zincirleri kuruluyor ve hiç kimsenin gıkı çıkmıyor, çıkanlar varsa da bir şekilde engelleniyorlar.

 İstanbul ‘daki bazı yüksek binalar :
·         Sapphire                    – Leventte   / 64 Katlı, yüksekliği: 261 m
·         Anthill                        _ Bomonti   / 54 Katlı, yüksekliği: 194.5 m
·         İş Kuleleri                    _ Beşiktaş   / 52 Katlı, yüksekliği: 181 m
·         Koza Plaza                   _ Tem        / 44 Katlı, yüksekliği: 165 m
·         Selenium Residence     _ Fulya       / 35 Katlı, yüksekliği: 164 m
·         Şişli Plaza                   _ Şişli         / 42 Katlı, yüksekliği: 160 m
·         Akbank Kule                 _ Levent    / 39 Katlı, yüksekliği: 157 m
·         Trump Towers              _ Şişli        / 37 Katlı, yüksekliği: 154 m
·         Süzer Plaza                   _ Taksim    / 34 Katlı, yüksekliği: 154 m
·         Uprise Elite                   _ Kartal      / 42 Katlı, yüksekliği: 154 m
·         Polat Kulesi                  _ Fulya       / 42 Katlı, yüksekliği: 152 m
·         Garden Tower              _ Esentepe  / 45 Katlı, yüksekliği: 150 m
·         Sun Plaza                    _ Maslak      / 37 Katlı, yüksekliği: 147 m
·         Tat Towers                  _ Zincirlikuyu/ 41 Katlı, yüksekliği: 143 m
·         Garanti Gen.Md.           _ Levent      / 22 Katlı, yüksekliği: 143 m
·         Elit Residence              _ Şişli          / 40 Katlı, yüksekliği: 140 m
·         Beybi Giz Plaza            _ Maslak      / 38 Katlı, yüksekliği: 136 m

İşte İstanbul’un tarihi güzelliklerini engelleyenlerin listesi yukarıda mevcut, bu listeye yenileri, daha yapım aşamasında olduğu için eklenmediler fakat onlarda yolda bugün yarın listedeki yerlerini alırlar. Ayrıca gökdelen inşa etmek şimdilerde bir ayrıcalık, övünme aracı ve zenginliğinde simgesi haline gelir oldu. Böyle yüksek binalar yapınca hayatımıza ne ekleniyor ki… Asıl yaşam parçamız olan kültürümüzü yani benliğimizi bu binalar teslim eder oluyoruz. Örneğin yüksek binaların birinde çalışıyoruz ya da birinde evimiz var ne fark eder, toplum olarak birbirimize yabancılaşıyoruz. Kimse kimse’nin umurunda değil! Komşun vefat etmiş haberin yok , diğer komşun taşınmış , bir diğeri işinden ayrılmış kötü bir durumda ya da komşunun biri evleniyor, yine senin hiç haberin yok gerçi bu durum seninde hiç umurunda değil ama öyle bir zaman gelecek ki seninde zoruna gidecek… İşte insanlar arasındaki kopukluğa sebep olan bu yüksek binalar aynı zamanda İstanbul’un paha biçilemez güzelliklerinde engel oluyor. Artık boğazda ya da İstanbul’un her köşesinde yüksek binalar göze çarpıyor… İstanbul tarihi dokusunu kaybediyor yerine ise beton yığınından başka bir şey bırakmıyorlar…






1 yorum:

  1. Ele aldığınız konu maalesef bütün İstanbulluların farkında olup engelleyemediği bir realite. Yazınız sadece rant adına herşeyin göz ardı edildiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor. İstanbul kimliği olan bir şehirken giderek kimliksizleştirliyor ve buna bir dur diyen olamıyor maalesef.

    YanıtlaSil